Güney Amerika Rotası 5 – Peru

 

guney amerika 8611.02.12 Copacabana – Puno
Sabahları Copacabana’dan Puno’ya saat 09:00 da olmak üzere sadece bir otobüs kalkıyor. Bu otobüsün biletini bir gün öncesinden almamışsanız anında yer bulmanız biraz zor. Bir de üzerine 16 kişilik bir grupsanız o ihtimal biraz daha zora giriyor. Biz de sınıra giden dolmuşa hemen çantaları yüklüyoruz. Copacabana’dan sınır kişi başı 3 Bolivyanos. 20 dakika sonra sınıra geldiğimizde çantaları indirip Bolivya’dan çıkış işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. İşlemleri gerçekleştirdikten sonra yürüyerek ara bölgeye geçiyoruz. Daha sonra Peru tarafındaki immigration ofise girip ülkeye giriş işlemlerimizi yaptırıyoruz. İşlemler bittikten sonra kapının önünde bekleyen tuk-tuklar ile Puno minibüslerinin kalktığı Yunguyo kasabasına 3 sole karşılığında gidiyoruz.  Tuk-tukcu bizi Yunguyo’da terminal yerine meydanda indirmek istiyor ama biraz tepki gösterince terminale kadar götürmeye razı oluyor. Puno minibüsüne kişi başı 8 sole, solesi olmayanlarda 21 Bolivyanos olarak ödüyorlar. 2 saatlik yolculuğun sonunda Puno’ya varıyoruz. Şansımıza bir gün sonra Puno festivalinin açılısı var. Bir yandan festivali yakaladık diye sevinirken diğer tarafta hostel bulmakta bir hayli güçlük çekiyoruz. Lonely Planet’ta bulduğumuz ve kontrol ettiğimiz tüm hosteller dolu. Uzun uğraşlar sonucu bir hostelde 16 kişilik yer bulmayı başarıyoruz. Merkezde bulunan ‘ El Inti Hostel’de gecelik konaklama 33 sole. Odalar 3 ve 5 kişilik olarak iki tip. Odalarımız daha hazır olmadığı için çantaları bir odaya kilitleyip Uraslara gitmek için hostelden ayrılıyoruz.
Göl kenarına indiğimizde 8 sole karşılığında bir acenta ile anlaşıp Urosların yaşadığı adalara doğru yola çıkıyoruz. İnkalar gibi savaşmak istemeyen Uroslar kendilerine bu adaları yapmışlar. Her bir adanın yapımı tam 30 yıl sürüyormuş. Toplam 70 adanın bulunduğu bölgeyi gezmek 2 saatimizi alıyor. Urosları gezdikten sonra tekrardan merkeze dönüyoruz. Puno’ya döndüğümüzde festival hazırlıkları harıl harıl devam ediyor. Yarın başlayacak festivalin adı ‘ Festividad Virgen de la Candelaria ‘.

guney amerika 87
Yarın çıkacağımız Cuzco yolculuğu için hem normal hem de gezi otobüsü için fiyat alıyoruz. Puno’dan Cuzco normal otobüs ile 4 saat sürüyor fiyatı 30 sole. Gezi otobüsü Cuzco’ya direk gitmek yerine yol üzerindeki tarihi kalıntıları rehber eşliğinde gezerek gidiyor. Gezi otobüsü Cuzco’ya 10 saatte gidiyor fiyatı ise 56 sole ( 21 $ ). Gezi otobüsünden biletlerimizi alıp bir şeyler atıştırmak için meydana gidiyoruz. Festival yarın başlayacak olmasına rağmen bugün yerel kıyafetleri giymiş halk yürüyüşü başlamış. Her bölgeye ait farklı gruplar davul ve trompetler eşliğinde meydana giriş yapıyorlar. Kimi grupta öğrenciler, kimilerinde parlak kravatlı ve şapkalı amcalar, kimileride rengârenk elbiseler giymiş teyzeler. Gruplar ardı ardına geçerken inanılmaz bir renk cümbüşü oluşturuyor. Kenarda geçişi izleyemeye çalışanlar, bir yandan fotoğraf çekmeye çalışan turistler ve organizasyonu yönetmeye çalışan görevliler hepsi karmaşanın içinde kendilerine en uygun yeri seçmeyi çalışıyorlar.
12.02.12 Puno – Cuzco
Sabah 06:00 da kalkıp taksiyle otobüsümüzün kalkacağı terminale gidiyoruz. Otobüs kalktığında gün boyunca bizimle beraber olacak olan rehberimiz tur hakkında kısa bir bilgi veriyor. Gün içinde gireceğimiz ören yerler için kişi başı 24er sole toplanıyor. Gezideki ilk durağı ‘Pukara’. Rehber ilk olarak İnkalar döneminden kalan taşlar, oymalar ve ev aletlerini anlatıyor. Evlerin çatılarında bulunan porselenden yapılmış iki tane boğanın o hanenin gücünü simgeliyormuş. İkinci durağımız gezide ulaşacağımız en yüksek nokta olan ‘La Raya’. 4335 metre yükseklikte biraz nefes alıp fotoğraf çektikten sonra tekrardan yola koyuluyoruz. Öğlen yemeğini açık büfe olarak ‘Sicumi’de ( Güney Amerika’da şu ana kadar yediğimiz en güzel yemeklerden biri) aldıktan sonra Raqchi’ye doğru yol alıyoruz.
Raqchi kalıntılarının içindeki en ünlü ve en önemli yapı Virakoça Tapınağı. Raqchi arkeolojik sit alanında bulunan bu tapınak İnka mimarisinin en ilginç ve kendine özgü örneklerinden birini sunuyor. Silindir biçimli sütunları ve dört adet büyük avlusu bulunuyor. Tüm Andlar’ da tek olan bu yapının başka bir benzeri yok. Vaktiyle üstü örtülü olan, iki katlı ya da tek katlı olduğu sanılan Virakoça Tapınağı 92 m. boyunda, 25 m. eninde ve 12 m. yüksekliğinde olan devasa bir yapı. Bu devasa yapıdan, günümüze yaklaşık 12 m. yükseklikte bulunan merkezi bir duvar kalmış. Vaktiyle bu duvarın her iki yanında silindir biçimli toplam 22 sütundan oluşan iki sütun dizisi bulunuyormuş. Günümüze bu 22 sütundan sadece biri tam olarak ulaşabilmiş. Yüksekliği 6 m. olan bu sütunun alttan 3,3 metresi parlatılmış taştan yapılmış, geri kalan üst kısmı ise kerpiçten yapılmış. Ayrıca Raqchi sütunları olan tek İnka kentidir.
Gezideki son durağımız ‘Andahuaylillas Kilisesi’. Kolonyal dönemde yapılan bu kilise Güney Amerka’nın Sistine Chapeli olarak bilinir. İçerisindeki tahta işlemeler, grafikler ve resmimler kilisenin farklılığını ortaya koyuyor.
Turumuzu tamamladıktan sonra akşam 17:00 da Cuzco’ya varıyoruz. Geldiğimiz otobüs bizi şehirlerarası terminal yerine kendine ait terminalinde bırakıyor. Taksiye binerek merkezde bulunan hostelimize geçiyoruz. 2 gecelik rezervasyon yaptırdığımız Wild Rover hostelde oda fiyatları kişi başı 14 kişilik oda 7$, 10 kişilik oda 8$, 8 – 6 kişilik odalar 10$ ve 4 kişilik oda 11,5$.
Wild Rover Hostel Adres; (51)84 – 221515 (51)84 – 232300
Calle Matara 261, Cusco, Peru

 

guney amerika 88Odalarımıza yerleştikten sonra hostelin içinde bulunan Irish Pub’da biraz oturduktan sonra kendimizi yağmurun altına, Cuzco sokaklarına atıyoruz. Bu arada Çağdaş’dan e-mail gelmiş, dün gece Cuzco’ya gelmiş. Ben de onu cevap atıp akşam bizim hosteldeki Irish Pub’a davet ettim.
Şehri biraz turladıktan sonra tekrar hostele dönüyoruz. Bir türlü durmayan yağmur dışarıda fazla dolaşamayıp hostele dönmemize neden oluyor. Hostele döndükten 15 dakika sonra Çağdaş ile buluşuyoruz.

 

guney amerika 8913.02.12 Cuzco
Güne erken başlayıp hosteldeki Irish Pub’da kahvatı yaptıktan sonra turları araştırmak için dışarı çıkıyoruz. Bugün ilk olarak etraftaki acentaları gezerek Machu Picchu için fiyat araştırması yapacağız. Yine Machu Picchu’dan sonra gideceğimiz Puerto Maldonado için otobüs bileti araştırması da bir sonraki işimiz. İlk olarak merkezdeki acentalardan Machu Picchu ve Puerto Maldonado için fiyat almaya başlıyoruz. Günübirlik Machu Picchu turları 280-400 $ arasında değişiyor. Puerto Maldonado için aldığımız en uygun fiyatta 70 sole. İlk halletmemiz gereken iş, yarın gideceğimiz Machu Picchu için rotayı belirleyip biletleri almak. Hedefimiz bütçemizi fazla sarsmadan Machu Picchu’ya çıkmak. Ancak Machu Picchu’ya gidilen birçok rotada tren bir yerden sonra zorunlu hale geliyor. Zorunlu hale gelen trenin en ucuz bileti tek yön 40 Euro gibi bir maliyet demek. Bize forumda okuduğumuz ve daha önce bir kişinin yaptığı hiç tren kullanmadan gitme rotası daha mantıklı geliyor. Bu rotayı ocak ayının sonlarında yapan gezgin, Machu Picchu’ya en yakın kasaba olan Aguas Caliantes’e 22$ gibi bir bütçe ile ulaşabilmiş. Biz de bu rotayı kullanarak Aguas Caliantes’e gitmeyi seçiyoruz.

 

guney amerika 89 guney amerika 90Machu Picchu’ya tren kullanmadan çıkma kararını aldıktan sonra otobüs bilet almak için yerel otobüslerin kalktığı ‘ Terminal a Quillabamba’ ya gidiyoruz. Merkezden terminale gitmek taksi ile 3 sole. İlk durağımız olan Santa Maria için kişi başı 13 sole ödüyoruz. Santa Maria’dan sonra yolumuza köyden bulacağımız yerel otobüslerle devam edeceğiz.
Machu Picchu için ilk otobüs biletlerini aldıktan sonra bu kez dönüşte devam edeceğimiz Puerto Maldonado için otobüs bileti bakmak için şehir terminali olan ‘ Terrestre Cuzco’ya gidiyoruz. Lonely Planetin forumunda tavsiye edilen(acentanında 70 sole fiyat verdiği) Movil Tours’dan kişi başı 50 sole fiyat alıyoruz. Machu Picchu dönüşü gruptan ayrılacak olan Tamer ve Erdem’de Nazca ve Lima için fiyat araştırması yaptıktan sonra tekrardan merkeze doğru yürüyoruz.

 

guney amerika 91Tamer ile Mesut hostele dönmeyi tercih ederken ben Erdem ile beraber ‘ Convento de Santa Domingo Qorikancha ‘yı gezmeye gidiyorum. Giriş ücreti tam 15 sole,  öğrenci 7 sole. Bu bilet, müze dışında manastır girişinde de geçerli. Müze  duvarı yapımında gümüş ve altın kullanılmış. Kulak misafiri olduğumuz önümüzdeki grubun rehberi bunu şu şekilde açıkladı ; Buranın yapımında altın ve gümüş kullanıldı. Çünkü bu müze tanrı için inşa edildi ve tanrı her zaman en iyisine layıktır!  Müzeyi gezdikten sonra biletimizin geçerli olduğu ‘ Manasterno de Santa Catolica de Sena’ya gidiyoruz ama bilet işinde çok zaman kaybettiğimiz için maalesef açık olduğu saatlere yetişemiyoruz.
Bu arada Çağdaş da yarınki Machu Picchu yolculuğuna bizimle beraber gelmeye karar veriyor. Yani grup 16’dan 17’ye yükseliyor. Yarın yola erken çıkacağımız için Çağdaş bugün hostelinden ayrılıp bizim hostelde kalmayı tercih ediyor. Yine bol bilardo ve gezi sohbetinden sonra yarınki yolculuk için erkenden yataklara girip dinlenmeye çekiliyoruz.

 

guney amerika 9214.02.12 MACHU PICCHU’YA EN UCUZ NASIL GİDİLİR?
Erkenden kalkıp ilk olarak sırt çantalarımızı emanet odasına yerleştiriyoruz. Yarın Machu Picchu dönüşü tekrar Cuzco’ya geleceğimiz için hostelimize 1 gecelik daha rezervasyon yaptırıp  Terminal a Quillabamba için taksilere biniyoruz. 7’de kalkması gereken otobüs biraz rötarlı da olsa hareket ediyor ve Machu Picchu için yolculuk başlıyor.
Rotamız şu şekilde olacak; Cuzco’dan Santa Maria (otobüs ile 5 saat) – Santa Teresa (taksi ile 2 saat) – Hidroelektrik (taksi ile 45 dakika) – Aguas Caliantes (yürüyerek 3 saat)

 

guney amerika 93Tangır tungur 6 saatin sonunda dağ yollarını aşıp Santa Maria’ya varıyoruz. Santa Maria’ya vardığımızda etrafımızı taksiciler sarıyor. Santa Terasa için kişi başı istenen fiyat 10 sole. Bu fiyat 1 ay önce bu rotayı yapan gezginin de notlarda paylaştığı fiyat ama biz kalabalık grup olduğumuz için daha uygun fiyat almaya çalışıyoruz. Taksicilerle pazarlık yaparken önümüzde bir minibüs duruyor. Minibüsün Santa Teresa için verdiği fiyat 7 sole. Gruptakilerin bir kısmını bu minübüse bindirip yolluyoruz. Geriye kalan grup için diğer minibüsçüler ve taksicilerle yaptığım pazarlık sonuç vermiyor hepsinin söylediği tek fiyat var 10 sole. Bizimle beraber kalan 4 Arjantinliyle beraber biraz kenara çekilip beklemeye başlıyoruz. Beklediğimizi görünce minibüsçülerden biri gelip bir şeyler anlatmaya başlıyor. Meğer bizim önden giden minibüs gruptakileri Santa Teresa yerine buradan 1 saat uzaklıkta bulunan nehrin kenarına götürüp bırakacakmış. Nehir taştığı için hiçbir taksi karşıya geçmeye cesaret edemediğinden nehir kenarına kadar fiyat veriyorlar. Geri kalan yolu nehrin diğer tarafından araç gelmezse yürümekten başka çare yok. Biraz daha bekledikten sonra Arjantinli rasta abinin ayarladığı 5 kişilik minibüse 9 kişi sıkışıp yola çıkıyoruz. Araca binerken 10 sole ye anlaştığımız şoför bize nehri geçeceğine ’ Pasar de Rio’ dair sözü veriyor.

 

guney amerika 94Vadilerin arasında biraz gittikten sonra dağın tepesine çıkıyoruz. Yol tek araç geçecek şekilde yapılmış, sol taraf alabildiğine uçurum. 2 gün önce yağan yağmurdan dolayı yolun bazı bölümleri çökmüş o yüzden şoför geçişler de gidebildiği kadar yavaş gitmeye çalışıyor. 45 dakikaya yakın yol gittikten sonra nehir kıyısına geliyoruz. Aracın yarısı dışarı çıkıp nehri yürüyerek geçmeyi tercih ederken Erdem, Emrah ve ben arabanın içinde nehri geçip grubu karşı tarafta bekliyoruz. Grup 17 kişi üzerine 4 tanede Arjantinli olunca sayı 22 ye çıkıyor. Minibüs en fazla 10 kişi alacağı için gruptakilerin bir kısmını minibüse bindirdikten sonra tek çare olarak yürümek kalıyor. Şoförle grubu bıraktıktan sonra geri dönüp bizi alması için anlaştıktan sonra yürümeye başlıyoruz. Minibüsün gruptakileri bırakması ve geri dönüşü en az 1 saati bulacak. Hava bir yandan sıcaklığından bunaltırken diğer taraftan yağmur çiselemeye başlıyor. Bizim dışımızda bu yolu yapan birçok gezgin ile beraber dik yamaçları aşmaya başlıyoruz. Minibüs 1 saatten kısa bir sürede yanımıza geliyor. Minibüse bindiğimizde şoför bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama arabada İspanyolca bilen olamadığından bir şey anlamıyoruz. Şoförün anlatmaya çalıştığı çok geçmeden anlaşıyor. 2 gün önce yağan yağmur ve kayan toprak yüzünden araçlar belirli bir kısma kadar devam edebiliyor. Geri kalan yolda yine tabanlara kuvvet yürümeye devam. Araçtan indikten sonra 1 saat kadar yürüyoruz. Daha sonra yolda gördüğümüz köylülerden biri bizi dağdan aşağıya doğru bir patikaya yönlendiriyor. Ormanın içinde bir elimizde tripot sırtımızda çanta yürümeye devam ediyoruz. Normalde araçla 30 dakikada alınan yol için yaklaşık 3 saat yol yürüyoruz.

 

guney amerika 95

Tepeden baktığımızda aşağıda havuz benzeri bir şeyler görüyoruz ama onlar bize bir zamandan sonra serap gibi gelmeye başlıyor. Aşağıya indiğimizde 3 termal havuzun bulunduğu tesise zor da olsa kendimizi (sırtımız terli ayaklarımız çamurlu) atıyoruz.  Burada biraz dinlendikten sonra tekrardan Santa Teresa’ya gitmek için yola çıkıyoruz. Bulunduğumuz yerden Santa Teresa’ya yürüme mesafesi olarak daha 30 dakikalık yolumuz var. Havanın kararmasına yakın tepeye ulaşıyoruz. Tepede bekleyen minibüslerle Hidroelektrik için kişi başı 5 sole karşılığında anlaşıp yola çıkıyoruz. Santa Teresa’dan Hidroelektrik 45 dakika sürüyor. Hidroelektriğe ulaştığımızda saat 18:45 olmuş ve hava çoktan kararmıştı. 2. Seçenek olarak Hidroelektriğe kadar bu yolla gelip 18 $ a Aguas Caliantes’e çıkma şansıda var. Normalden fazla yol yürüyüp yorulduğumuzdan trene binmek istiyoruz ama saat geç olduğundan bu şansıda yitiriyoruz. Tek çare karanlıkta tren raylarını takip ederek Aguas Caliantes’e varmak. Yoldan geçenlerden yolla ilgili geçişlere dikkat etmemiz ve kenardan yürümemiz adına uyarılar  aldıktan sonra yola koyuluyoruz. İlk olarak fenerlerin peşinden dağa 15 dakikalık kısa bir tırmanış yapıyoruz. Bu tırmanış bize ekstradan 15 dakikalık zaman kazandırıyor.

 

guney amerika 96

Gün boyunca bir şey yemediğim için midem bana iş çıkartmaya başlıyor. Dağa tırmanıp tren yoluna vardıktan sonra tekrardan rayları takip etmeye başlıyoruz. Yol devam ettikçe bu kez nefes darlığı zorlamaya başlıyor. Nefes darlığıyla beraber kalp ritmindeki düzensizlik yürümeme engel olmaya başlıyor. Arada dinlenip yürümeye çalışsam da midem ve nefes darlığım yürümeme engel oluyor. Ayşe ablanın yardımıyla tansiyonumu ölçüyoruz. Tansiyon ve kalp atışlarım normalin çok üzerinde.  Biraz zorlansak da Aguas Caliantes’e ulaşıyoruz. 18:45 de çıktığımız yolda Aguas Caliantes’e ancak 23:00’da varıyoruz. Son 30 dakikada yağan yağmur bize yolu iyice zor hale getirdi. Bir an yolun hiç bitmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. Bu geçen yıl Sri Lanka’da Adam’s Peak’e tırmanırken de başıma gelmişti. Aguas Caliantes’de garın hemen karşısındaki ‘ Las Caminantes’ hostelde geceliği 15 sole ye anlaşıyoruz. Hostele check-in derken saat 00:30 oluyor. Sabah 05:00’de kalkacağımız için elimizi yüzümüzü yıkayıp yataklara koşuyoruz. Sabah 06:00’da başlayan yolculuğumuz saat 23:00’da Aguas Caliantes’de son buldu.
Aguas Caliantes’e — Cuzco – Santa Maria otobüs ( 13 sole ) Santa Maria – Santa Terasa taksi ( 10 sole ) –  Santa Terasa – Hidroelektrik taksi ( 5 sole ) – toplamda 28 soleye ulaşıyoruz. Yani Cuzco’dan Aguas Caliantes’e toplam maliyet 10,5 USD’ye denk geliyor.
15.02.12 Machu Picchu

 

guney amerika 97Sabah 05:15 de uyanıp check-out yaptıktan sonra Machu Picchu’ya gitmek için biletlerin satıldığı ofise gidiyoruz. Machu Picchu’ya giriş ücretleri ;  Öğrenci 24$, Tam 48 USD. Öğrenci kartı olarak sadece ISIC kart kabul ediliyor. Benim ISIC kartım 12\11 tarihli olduğu için kabul etmediler. Ben de mecburen tam bilet almak zorunda kaldım. Biletleri aldıktan sonra Machu Picchu için minibüslerin kalktığı yere gidiyoruz. Tek yön bilet fiyatları 9USD  iken gidiş dönüş minibüs fiyatları 17USD. Minibüs biletleri de alındıktan sonra yola çıkıyoruz. 30 dakika içinde Machu Picchu’nun girişine varıyoruz.
500 yıl önce İnkaların kurduğu Machu Picchu, kıtaya gelen İspanyollar tarafından keşfedilememiş ve yüzyıllarca saklı kalmış. Amerikalı mimar ve tarihçi Hiram Bingham İnkaların son kenti Vilcabamba’yı ararken 24 Temmuz 1911’de Melchor Arteaga adlı bir çiftçi tarafından 0.50 cent karşılığında Machu Picchu’ya götürülmüş. Bingham’ın Machu Picchu keşfi bu şekilde olmuş.

 

guney amerika 98

Machu Picchu keşfedilmeden önce bölgedeki iki üç kişi dışında hiç kimse bilmiyordu. İnka İmparatorluğu’nun son döneminde inşa edilen Machu Picchu, İnka dilinde “Yaşlı Dağ”, hemen karşısındaki sivri kaya Wayna Picchu(huayna picchu) ise “Genç Dağ” anlamına geliyor. Machu Picchu’nun İnkalar tarafından hangi amaçla kurulduğu tam olarak bilinmiyor. Fakat bilinen İnkalar burada çok uzun süre yaşayamamışlar. 50 yılda 300’e yakın işçinin inşa ettiği kentte yaşam sadece 100 yıl sürebilmiş. 500 yıl gözlerden ırak kalan kent, evler, tapınaklar, manastırlar, tarım terasları, gözlem kulelerinden oluşuyor. Şehirde içinde 100 den fazla insan iskeletinin bulunduğu 50 adet üzerinde mezar keşfedilmiştir (ilk başlarda bunların %80i kadın olduğu sanılmış, ama sonraki incelemelerde eşit dağılım olduğu tespit edilmiştir). Bu keşfe istinaden şehrin, İnkalar’ın yetiştirme ve disiplin yeri olduğu teorisi geliştirilmiş. Ancak zamanımızda bu teori geçerliliğini yitirmiş durumdadır. Daha çok bugün kabul gören teori, şehrin 700 den fazla İnka asil ve din adamına ev sahipliği yapmış olduğudur.

 

guney amerika 99Machu Picchu’yu gezdikten sonra akşam için tren bileti bakmaya  tren istasyonuna geliyoruz. Sadece 19:15 treni için yer var. Aguas Caliantes – Ollaytantambo için 40 $’dan yerlerimizi alıyoruz.Tren saatine yaklaşık 6 saat zaman var. Aguas Caliantes küçük bir kasaba olduğu için gezmek en fazla 30 dakikanızı alıyor. Sabah kahvaltı yapamadığımız için restorantın birinin kapısında gördüğümüz menüyü beğenip içeriye oturuyoruz. Mantar çorbası ve makarna için 13 sole öğle yemeğinin bedeli. Yemekleri yedikten sonra grubun çoğu mayışıp uyumayı tercih ederken, Tamer ve Gökçe ile birlikte kahve içip Milan  – Arsenal maçının izliyoruz.

 

guney amerika 100Aguas Caliantes – Ollaytantambo treni 1 saat 35 dakika sürüyor. Trenden indikten sonra saat geç olduğundan otobüs bulamıyoruz. Yine zorunlu olarak taksiciler ve minibüsçülerin eline kalıyoruz. Uzun pazarlıklar sonunda bizi Cuzco’ya götürecek minibüs ile kişi başı 15 sole ye anlaşıp yola çıkıyoruz. 1 saat 45 dakika sonra Cuzco’ya varıyoruz. Wild Rover ‘da check-in işlemlerini yaptıktan sonra günün verdiği yorgunlukla erkenden odalarımıza çekiliyoruz.

 

guney amerika 10116.02.12 Cuzco

 

guney amerika 102Machu Picchu’nun verdiği yorgunlukla güne geç başlıyoruz. Kahvaltımızı yapıp birer el bilardo çevirdikten sonra Puerto Maldonado biletlerini almak için Terrestre Cuzco  ya gidiyoruz. Puerto Maldonado için Movil Tours’dan 50 sole ye biletleri alıyoruz. Çağdaş da bizden çokça dinlediği ve iyice meraklandığı Uyuni-Atacama turunu yapmaya karar veriyor. Onun için de ilk durak olarak Copacabana için biletini alıyor. Yine bugün gruptan ayrılacak olan Tamer, Erdem ve Deniz Karaevli de Nazca için otobüs biletlerini alıyorlar. Puerto Maldonado otobüsü 21:00, Erdemlerin Nazca otobüsü 18:00, Çağdaşın Copacabana otobüsü ise saat 22:00’da kalkacak. Hostele döndükten sonra Irish Pub’da oturup Erdem ile birlikte gezi notlarını toparlıyoruz.

 

guney amerika 103Ayrıca bizden ayrılacağı için Erdem’e fotoğraf makinesini yanına almasını teklif ediyorum. Fakat gezi başından bu yana fotoğraf çekmeme alışkanlığı kazanan Erdem (Sürekli ‘ Baran şurayı çeker misin? Mesut burayı da çeker misin? ) bu teklifimi reddederek rotasına devam ediyor. Erdem yine fotoğraf makinesiz yola çıktığı için Deniz ve Tamer’e kolaylıklar diliyorum…

 

guney amerika 104Akşam ilk olarak Erdemler hostelden ayrılıyorlar. Saat 20:30 olduğunda biz de hostelden ayrılıp terminale gidiyoruz. Kişi başı 0.50 sole çıkış pul parası verdikten sonra Çağdaş’la vedalaşıp otobüsümüze biniyoruz.

 

guney amerika 105

Sırada Amazonlar ve ardından Salvador karnavalı..

admin

emrah kurtulmus

You May Also Like

Şili Gezisi – 23.12.2007

Peru Gezisi

Torres Del Paine’de Trekking – Şili Gezisi

Peru Sömestir Gezisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir