Kenya ve Tanzanya’ya gitmeye karar verdikten sonra ilk iş olarak ucuz bilet araştırmaya başladık. Araştırdığımız bütün havayolu şirketleri arasında airarabia açık farkla ön plana çıktı. Airasia modelini örnek alarak çok hızlı büyüdüler.Nairobi uçuşları şu an gidiş dönüş 350 euro fakat iyi takip ederek bundan ucuza yakalamakta mümkün.Uçak biletini hallettikten sonra vizelerle ilgili son durumlara baktık.
Aralık-2009 Kenya & Tanzanya
Yolculuk öncesi hazırlık
Kenya ve Tanzanya’ya gitmeye karar verdikten sonra ilk iş olarak ucuz bilet araştırmaya başladık. Araştırdığımız bütün havayolu şirketleri arasında airarabia açık farkla ön plana çıktı.Airasia modelini örnek alarak çok hızlı büyüdüler.Nairobi uçuşları şu an gidiş dönüş 350 euro fakat iyi takip ederek bundan ucuza yakalamakta mümkün.Uçak biletini hallettikten sonra vizelerle ilgili son durumlara baktık. Kenya’da Tanzanya’da vizeleri hem kara hemde hava giriş noktalarında veriyorlar.Tanzanya için 2008 öncesi yazılmış gezi notlarına bakarsanız yanılabilirsiniz. 2008 Mart ayında değişiklik oldu.Kenya vizesi 25 dolar, Tanzanya ise 50 dolar.Sharjah’ta uzun süreli aktarması olanlar için son bilgi ise şöyle: Eğer 8 saatten uzun süre bekliyorsanız 55 dolar karşılığında vize alarak Dubai’yi gezebilirsiniz.Bazı kaynakların ücretsiz giriş yaptıkları bilgilerini airarabia yetkilisine sorduğumda arapların işi bazen değişkenlik gösterir gibi bir cevap aldım.
Bir sonraki aşama ise aşı bilgileri. Kimi kaynaklar zorunlu olmadan giremezsiniz yazmışlar sarı humma aşısı için. Bu aşıyı Atatürk, Esenboğa havalimanları ve Karaköyde ki hudutlar sağlık müdürlükleri dışında olabileceğimiz bir yer bulamadık.Bu kadar zor olunca da boşverdik ve ne sınır girişlerinde kimse sordu ne de gezi sırasında endişe yaşayacak bir duyum aldık.Eğer çok sıradışı rotalar yapmayacaksanız bir risk yok. Ama fırsat yakalarsanız da aşı olun ne de olsa 10 yıl boyunca etkili ki bir daha endişe duymazsınız.Bu arada aşı havaalanında ücretsiz vuruluyor.
Rehber kitap olarak Tanzanya ve Kenya lonelyplanet’lerini kullanacağız.Hostel bilgilerini edinme de özellikle ilk gece için hostelworld ve hostelbookers sitelerinde ki bilgileride incelliyoruz.Mesela Nairobi’de ilk gece için seçtiğimiz hostel en yüksek ratingleri ve çoğunluğun yaptığı iyi yorumlarla öne çıkan Milimani backpackers hostel.Bu siteler sayesinde artık bir çok hostelde ne olumsuzluklar yaşanmış anında öğreniyorsunuz. Tabi bu sitelere üye olmamayı tercih eden çok başarılı hosteller olduğu için sürekli takılmamak gerekli.
Tabi buraları gezmek için iklim de önemli.Mart ortasından mayıs sonuna kadar uzun yağışların olduğu dönem var ki bence bu aralıkta gitmemek gerekli.Kasımdan aralık sonuna kadar ise kısa yağışlar dönemi var ve bu zamanda günde 1 saat yağışlı geçse de gezinize pek etkisi olmuyor.Haziran Ekim arası ise en uygun sezon. Tabi fiyatlar daha uygun sezonlarda artıyor.
Döviz olarak ise dolar götürmek daha karlı. Her şey dolar üzerinden fiyatlandırılıyor ve tabi bunların en önemlisi safari. Biz 15 günlük bu gezi için her şey dahil 2000 dolar bütçe çıkardık bakalım tutturabilecekmiyiz.Tutturmaya çalışacağımız bir de rotamız var. Nairobi, Arusha,Lake Manyara,Serengeti,Ngorongoro,Moshi,Dar es selam,Zanzibar,Pemba,Tanga,Mombasa ve Nairobi.
NAIROBİ
Sabiha Gökçen Havalimanı son Fas yolculuğumuzda gördüğümüzden sonra yenilenmiş ama halen çok yol var.Uçağımız 90 dakika civarı rötarlı kalktı. Uçağın yarısı boş olunca 3er kişilik yerlere tek kişi uzandık. Sabaha karşı Dubai manzarası ile uyandık.Bu arada bu gezide 4 kişiyiz. Ben ve Yekta dışında Baran ve Levent’te bize katıldı. İstanbulda ki gecikmeden dolayı bizim 2 saat 50 dakika görünen aktarma süremiz kısalmıştı.Nairobi uçuşunun check in işlemini halledip Sharjah havaalanında tek sigara içilebilen kafeye ama klas bir işletme oturup kahvelerimizi söyledik.Bitiremeden bir yetkili gelip Nairobi son çağrı lütfen kalkalım diye seslendi. Uçakta bu sefer 3te 1 boş olunca yine arkalarden 3er kişilik yerlere yattık.Bize kısa gelen 5 saatlik uçuştan sonra Nairobi Jomo Kenyatta Havalimanına iniş yaptık.
Havaalanında bize uçakta dağıtılan giriş formlarını doldurup kısa süren bir beklemeden sonra vizelerimizi aldık. Vize 25 dolar ve bu vize ile Tanzanya dönüşü tekrar para ödemeden girebileceğimiz söylendi.1 dolar karşılığı 70 Ksh yani Kenya shillingine denk gelen kurdan bir miktar para bozdurup dışarı çıktık. Eskişehir’den çıkarken hava dondurucu soğuktu burda ise tişört bile fazla geliyor.Fazla kıyafetleri çantalara atıp darlayan taksicilerden kurtulmak için havaalanının bahçesindeki parka gidip bir süre oturduk. Burda bize 2000 shiilingle başlayan bir taksiciye 1200’e götürürse gidebileceğimizi söyledik.Ve taksicinin cevabı gezi boyunca yüzlerce kez duyacağımız o meşhur Swahili cümlesi oldu ‘Hakuna Matata’ yani problem yok rahat olun.
Yaklaşık 45 dakika yolculuktan sonra Milimani ve Kenyatta caddelerinin kesişimine yakın bir yerde bulunan Milimani Backpackers hostele ulaştık.Hostel 10 numara basit ama gezginlerin ihtiyacı olan her şey düşünülmüş.Ortam çok sıcak ve dünyanın her yerinden gezginin kolayca kaynaşacağı bir yer yaratmışlar. Belliki işletmeci tecrübeli birisi yada Olimpos’ta Kadir Abi’nin yaptığı gibi tecrübeli gezginlerden destek almış.Bahçesi,barı,dorm odaları ile eski Olimpos havası var.Gecesi 600 shillingten 8 kişilik dorm odaya yerleştik.Hostel güzel olunca neşeler yerinde çantaları atıp bahçede ki bara geçtik ve hemen burda hangi bira içilir sorumuza net cevabı aldık ‘Tusker’.Kenya’lılar birayı ılık içtikleri için sizede soruyorlar ‘ılıkmı yoksa soğukmu olsun?’ diye. Tabiki en soğuk olanını istedik.Birayı veren bayan arkadaş bize bir defter gösterip bardan ne içerseniz istediğiniz zaman kendiniz alıp bu deftere işaretleyin ayrılırken ödersiniz dedi. Buda artık unutulmaya yüz tutan ama eski hostel kültürünü bilenler için tanıdık bir uygulama.
Biraları içip duşlarımızı aldıktan sonra resepsiyondan ertesi sabah için Arusha otobüsüne yerimizi ayırttık. Nairobi-Arusha arası 12 kişilik minibüslerle 6 saat sürüyormuş ve ücretide 1500 shilling yaklaşık 20 dolar.Bu işide hallettikten sonra Afrika’nın en modern şehirlerinden sayılan ama soygun yoğunluğu yüzünden Nairobbery diye ün yapmış bu şehri gezmek için kendimizi sokağa attık.Hostelin kilitli bahçe kapısını kapıda bekleyen güvenlik açtı ayrıca saat 23.00 ten sonra gelenlerin hostele giremeyeceği konusunda da uyarıldık.15-20 dakika civarı bir yürüyüşle merkeze vardık.İnsanlar iş koşturmacasında, dolmuşlar otobüsler bir doluyor bir boşalıyor.Kimileri Uhuru parkta siestaya yatmışlar.Trafik çok yoğun ama korna sesi veya kaos hakim değil.HAKUNA MATATA.
Akşamüstü karınlar zil çalmaya başlayınca gelmeden çok methini duyduğumuz ve dünyanın en iyi 50 restoranı listesine iki kez girmiş Carnivore Restorana gitmeye karar verdik.800 shillinge anlaştığımız taksiye atlayarak Nairobi’nin ikinci havaalanı olan Wilson’un yanında kurulmuş restorana 30 dakikada ulaştık.Girişte kurulan etkileyici ve devasa bir mangalda bir çok değişik et cinsi usta aşçılar tarafından şişlerde hazırlanıp servise yollanıyor.Bütün etler sabit ücretli yani vergi dahil 1900 shillingi ödeyen patlayana kadar et yiyebilir. Bildiğimiz her çeşit etin yanında Timsah,Buffalo,devekuşu,deve eti servisleride yapılıyor ama daha önce bulunan ama yeni kanunlarla yasaklanan zebra,hartebeest,geyik gibi bazı türler artık yok.Masalarda ise bir bayrak bulunuyor.Masanın ortasında yüksekte bulunan bu bayrağı masa yüzeyine indirirseniz pes etmiş daha fazla et gelmesin demiş oluyorsunuz.Bayrağı indirdiğimizde masadan kalkacak halimiz kalmamıştı,unutulmaz bir gece oldu.
Gece hostelde biraz bilardo ardından eğlenceli bir batak oyunuyla geç saatlere kadar eğlendik.Ardından sabah saat 07.15’te hazır olabilmek için telefonları kurup uykuya daldık.ilk gün umduğumuzdan çok daha eğlenceli geçti,herkesin moraller zirvede sırada bizi Tanzanya ve safari bekliyor.Herkese Jambo..
ARUSHA
Sabah saat 07.00 gibi uyanıp kahvaltı siparişlerimizi verdik.Kahvaltımız muzlu çikolatalı pancake. Saat 07.40 gibi bizi minibüslerin kalkacağı yere götürecek aracımız geldi. Saat 8’de yola çıktık. Kenya tarafında yol çalışmaları olduğundan sınıra ulaşmamız beklediğimizden fazla sürdü. Hemen Kenya çıkışımızı yapıp Tanzanya gümrüğüne yanaştık. Vizeler fotoğraflı olduğu için işlem her kişi için 5 dakika sürüyor. 12 kişinin vizelerini almak 1 saat civarı sürdü. Vize ücreti Amerkalılar hariç herkese 50 dolar, onlara ise 100 dolar. Bunu bilmeyen iki amerikalı minibüsten borç alıp 100’er doları toparladı. Fotoğraf bilgisayar kamerası ile çekilip vizeye basıldığı için ekstra fotoğrafa gerek olmuyor. Bu fotoğraflı Tanzanya vizesini gördükten az sonra da buraya Türkiye’den gezerek gelen Çinli kız bize Türkiye vizesini gösterdi ve hepimizin suratı asıldı. Turizm ülkesiyiz, tanıtıma milyarlar harcıyoruz ama her turistin pasaportuna bastığımız vizenin reklam değerini kavrayıp biraz estetik yapacak kadarda vizyonsuzuz. Kız bir de pasaportumuzu görse, neyse bu konu artık fıkralık oldu.
Tanzanya tarafında da zorlu yolları aşıp beklediğimizden 2 saat rötarlı saat 16.00 gibi Arusha otogarına geldik. Gelde minibüsten in. Kapıda 20 civarında taksi, safari, hostel satıcısı ya da aracısı inene saldırıyor. İndik ama kurtulmaya imkan yok. Otogarı dışına kaçtık nafile. Sonunda 1 dolara bir taksiye atlayıp merkeze yani ‘Clock Tower’a 5 dakikada vardık. Yürüsekte 15 dakika sürermiş. sakın ola bu simsarların laflarına inanmayın sizi korkutmak için herşeyi söylüyorlar. Kendi başına yürüseniz kesin soyulursunuz falan gibi özelliklede yol üzerindeki köprüden geçerken. Aslında gündüz vakti hiç bir şekilde böyle bir risk söz konusu değil gece ise taksi kullanmakta fayda var.
Aslında Arusha’ya gelen sırtçantalı gezginler için merkez yani saat kulesi civarı pek kalmayı tercih ettikleri yerler değil. Çünkü fiyatlar yüksek. Ama biz ertesi gün safariye başlayıp burda fazla zaman kaybetmemeyi düşünüyoruz ve saat 5’e geliyor. Acilen otel bulup genelde merkezde ofisleri bulunan acentalara gidip uygun fiyatlı safari bulmalıyız.Planımız 3 gece 4 gün Serengeti, Ngorongoro ve Lake Manyara’yı kapsayan bir safari.
Öncelikle hostel işi var. Eğer zamanınız bizim gibi sıkışmadı ise kalacağınız bölge stadyumun arkasında yer alan Middleton road civarı hosteller olmalı. Burada gezginler alternatif ve ucuz bir bölge yaratmışlar. Yani yeni bir Khao San Road geliyor.Bu bölgede dikkatimizi çeken yerler Kitundu Guesthouse, Rift Valley Hostel, Arusha International Tourist Centre. Fiyatlar genelde oda fiyatı olarak 10 dolar civarında. Ama diğer alternatifleride değerlendirip ve mümkünse görüp seçmekte fayda var çünkü bir çok alternatif mevcut. Önceden rezervasyona hiç gerek yok.
Taksi ile merkeze vardıktan sonra 3-4 hostel ve otel gezdik. Bu arada otogar karşılama tayfası gene bizi yakaladı çare yok aralarından birini seçip diğerlerinin gitmesi konusunda anlaştık. En az bizi darlayan ve genelde uzaktan durumu takip eden Bori artık bizim rehberimiz. Önce otel işini hallettik.Kaldığımız yerin adı Arusha Naaz Otel. Hemen saat kulasinin yanında tam merkezi yerde. Odalar temiz, odada duş, tuvalet, tv ,klima,havlu gibi lükslerimiz var ve sabah kahvaltısıda açık büfe. Oda fiyatı 45 dolar.
Bori ile hemen acentaları gezmeye başladık. Bori gerçekten bu işte tecrübeli bizim için uygun fiyatı bulmak için bütün acentaları gezdiriyor. Amacı bize uygun bir yer bulmak ve safari ücretinden 5-10 dolar komisyon kapmak. Aynı safarinin ücretleri acentalar arasında çok büyük farklılıklar gösteriyor. Bir acentanın 1300 dolar dediği 3 gece 4 gün safariye diğeri 600 dolar diyebiliyor. Acenta sahiplerinin hepsi bu işin kurdu olmuşlar. Göreceklerimiz konusunda adeta bize stand up gösteri sunuyorlar, kimileri ise uzaktan kumandalı projeksiyonla bir slayt gösterisi eşliğinde anlatım yapıyor. Ortada büyük bir pasta var ve herkes bir parça kapabilme peşinde.
Hava karardı acaba nereyle anlaşacağız derken son girdiğimiz Acenta olan Great Maasai Travel’a hepimizin kanı ısınde ve sıkı bir pazarlık ile anlaşmayı sağladık. Land Rover bir cip ile 1 gün lake Manyara, 2 gün Serengeti ve 1 gün Ngorongoro krateri çadırda konaklamalı her şey dahil 510 dolara anlaştık. Yüzümüz gülmeye başladı. Bu arada aklımızda da sormaya çekindiğimiz birde soru mevcut. İnternetten fotoğraflarını gördüğümüz ve Ngorongoro kraterinin harika manzarasını odanızdan izleyebildiğiniz o meşhur oteli sadece 1 gece kalmalık safariye eklesek fiyat çok uçarmıydı acaba. Ve sorduk. Son gece lodge’ta kalsak şu meşhur Ngorongoro Wild Life Lodge’da acaba fiyat ne olur. Acenta sahibi lodge fiyatlarının 250 dolar civarı olduğunu ama anlaşmalı acentalarının ucuza alabildiğini ki kendilerine bu otel fiyatlarının 170 dolara verildiğini söyledi. Sonuç olarak son gece çadır yerine lodge’ta konaklarsak fiyatı en ucuz 650 dolar olur dedi. Aman abi canım abi , Baran’ın öğrenci fiyatı darlaması, sonundada kurbanlık usulü ver elini kapışması ile olay 620 dolara bağlandı. Hepimiz çok mutluyuz. Bizi sabah 08.30 ‘da otelden alacaklar.
Great Maasai’nin sahibi nelere gerek olduğu konusunda kısa bir brifing verdi. El feneri veya kafa lambası çok önemli çünkü kampinglerde elektrik Manyara’da belli bir saatten sonra, Serengeti’de ise hiç yok, sivrisinekten çok ısırıp can yakan kara sinekler için spray veya krem olmasında fayda var, kameralar için yedek pil gerekli ayrıca tuvalet kağıdı, el temizleme kremi, geceler için ki özellikle ngorongoro için kalın kıyafetler başlıca olanlar. Dürbün varsa iyi olur ama yoksa acenta 1 adet veriyor. Uyku tulumu olmayanlarada ücretsiz tulum veriliyor ama tabi titiz olanlar yanına bir adet alsa iyi olur. Safari sırasında gündüzleri hava çok sıcak ve güneşten koruyucu bir şapkanız yoksa özellikle yüzünüzde canınınızı sıkacak yanıklar oluşabilir, yolların ise büyük bir çoğunluğu toprak ve akşam üzerleri toz toprak içinde kampinge dönüyorsunuz. Yüzünüze sarabileceğiniz bir poşi bence çok önemli. Tabi bu durumda kampta duş ortamı varmı diye sorarsanız var ama böcek ortamında, koyu renkli akan suyla biraz zor olur diyebilirim.
Bu bilgilerle donanıp Bori ile otele doğru yürümeye başladık. Bir duş alıp akşam yemeği için 1 saat sonra otelin önünde buluşmak üzere ayrıldık. Duş iyi gelmişti, yoldada pek bir şey yemediğimizden Arusha’nın meşhur restoranı Via Vİa’da yemek yemeği hak etmiştik.Bori bizi alıp Via Via’ya götürdü, yemekler çok güzel, servis güzel ama ortam fazla batılı insanla dolu ve dekorasyonda ingiliz barları tadında olunca yemekten sonra Bori’ye bizi yerel halkın içmeye gittiği yerlere götürüp götüremeyeceğini sorduk. İyiki de sormuşuz ve o andan itibaren unutamayacağimiz gece başladı.
Taksiye atlayıp stadyumun arkasında yer alan ve daha önce ucuz hostellerin bulunduğu bölge dediğim yerde ki barlara gittik. Önce Rift Valley hostelin barında Bori’nin arkadaşları Muhammed ve Suprise ile buluşup 2-3 Kilimanjaro birası devirdik. Tanzanya’da bira dendimi önce Safari sonrada Kilimanjaro biraları içiliyor. Tabi hangisi soğuksa o daha öncelikli. Burdan sonra sırada mezeli muhabbet ortamı bir meyhaneye geçtik. ortamlarda tek beyaz biziz. Burda da güzel muhabbetlerle 2-3 safari içtik. Saat artık gece 1’e doğru geliyordu ve sırada bütün barlardan çıkanların aktığı bir gece kulübü vardı. İçerisi hınca hınç dolu ve sahnede dans gösterisi olan bir bara girdik. Ortamda tek beyaz biz olunca bizimle dans etmek isteyen çok oldu, bir anda barın ilgi odağı olduk. Bir ara boş anımı yakalayıp sahnedeki kız elimden tutup sahneye çekti, bende pek nazlanmadım dans edeceğiz diye ama niyeti başka imiş. Beni sahnede ki sandalyeye oturtup kucak dansına başlayınca benden bir ter boşaldı, Yekta da gerildi ama bar çoşmaya devam ediyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde benim evli olduğumu öğrenen dansçı kız Yekta’ya sarılıp özürdiledi. Hareketli bir gece oldu. Otele bir ciple döndük ki içinde herkes sarhoş, ot kokusu her yeri sarmış,müzik sonuna kadar açık ve sallana sallana giden bir araba..Tanzanya gece hayatına çok hızlı girdik. Sabah olmak üzere ve biz sabah safariye çıkıyoruz. Zor bir gün bizi bekliyor.
SAFARİ
Sabah saat 8.30’da hazırlıklarımızı tamamlayıp, bizi almaya gelen ciple yola koyulduk. İlk durağımız Arusha çıkışında bulunan supermarket.4 gün boyunca ihtiyacımız olabilecek yiyecek ve içecek stoğunu tamamlayıp, Lake manyara’ya doğru yola koyulduk. 2 saatlik yolculuk sonunda göle ulaştık. İlk önce gece konaklayacağımız Panaroma Guesthouse’da çadırlarımıza eşyalarımızı bıraktık. Bu arada aşçımızda bize öğle yemeğimizi hazırladı. Yemekten sonra tekrar cipe atlayarak safariye çıktık.
Lake Manyara Ulusal Park’ı daha çok kuş populasyonu ile tanınsa da zürafa,fil,hipopotam, babun,geyik,domuz,zebra ve değişik maymun çeşitlerinden de bol miktarda barındırıyor. Gün boyu parkta çok eğlendik. Yalnız ısırdığı yeri yakan ufak kara sineklere dikkat etmeniz lazım. Bir zararları olmasa da hatırı sayılır bir acı hissediyorsunuz.
Ertesi gününmüz gün boyu yolda geçti. Ama Ngorongoro’dan sonra biten asfalt yoldan sonra ki neredeyse yolun 4’te 3’ü olan kısım Serengeti’ye kadar gene safari tadında geçiyor. Ayrıca onlarca Masai köyünden geçerken de bu değişik kıyafet ve kültürleri ile tanınan yerlileri de gözlemleme şansınız oluyor.
Öğleden sonra akşama üstüne kadar ve ertesi sabah erken saatlerden öğlene kadar Serengeti’de leoparlardan aslanlara,çitalardan hipolara görmek istediğimiz bütün hayvanları 3-4 metre yakınlarına kadar giderek gözlemledik.Aslanların domuz avını, çitaların sığır avını, saatlerce sevişen zebraları izlerken safarinin reyting rekorları kırıldı.
Ertesi gün sabah safarisinin ardından Ngorongora’ya doğru yola çıktık. İki gece çadır konaklamanın ardından bu gece muhteşem Ngorongoro Wildlife Lodge’ta kalacağız. Serengeti’de konakladığınız çadır kamp vahşi hayatın tam ortasında idi. 5 dakika önce aslanları gözlemlediğimiz yere 300 metre uzaklıkta rehberimiz “Burada konaklıyoruz” deyince, hepimiz bir yutkunduk. Gece vahşi domuzlar ve babunlar çadırın çevresini koklaya koklaya dolanırken uyumak biraz zor oldu.
Ngorongora yolunda bir Masai köyüne de uğrayarak, önce şeflerini 50 dolar ile mutlu ettikten sonra dans gösterilerini izleyip günlük yaşamları konusunda rehberden brifing aldık. Birlikte dans ederken onlar kadar yükseğe zıplamaya çalişsakta bu eski aslan avcıları kadar zıplamak mümkün olmadı.
Akşam saat 5 sularında Ngorongoro Wildlife Lodge’un resepsiyonuna yeraltı madeninden çıkmış işçileri anımsatan görünümümüz ile daldık. Odalar süper, kratere bakan taraf sırf cam olarak inşa edilmiş ve dürbünlerle vahşi hayatı odanızdan gözlemlemeniz mümkün. Bu heyecenı kısa sürede atıp 3 gündür hasret olduğumuz sıcak suya kendimizi attık. Akşam yemeğinin ardından birer kilimenjero içtikten sonra odalara çekilip uyuduk.
Sabah erkenden koyulduğumuz safari sırasında bu kadar hayvan populasyonu göreceğimizi tahmin etmemiştim. Burası adeta dev bir Nuh’un gemisi.Her çeşit hayvan birbirlerini pek umursamadan bu gölleri, yeşilliği, kuş sesleri ile adeta cenneti andıran kraterin tadını çıkarıyor.Aslanlar her yere yayılmış, ilk kez gördüğümüz gergadan utancından uzaklaşacak yer arıyor,devasa dişleri ile yaşlı fil emekliliğini geçirmek için Ngorongoro’yu tercih etmiş. Bende olsam aynısını yapardım.
Göl kenarında öğlen yemeklerimizi yerken rehber sandiviçleriimizi arabanın içinde yememizi söyledi. Başta anlamamıştık ama dışarı çıkan Levent’in elinden sandiviçi göz açıp kapayana harika bir dalış ile kapan kuşu hayretlerle izledikten sonra camları bile kapadık.
Yemekten sonra artık dönüş yolundayız. 4 gündür dünyanın en vahşi ve en çok hayvan populasyonuna sahip bölgesinde muhteşem deneyimler yaşadık.Sırada Zanzibar var. Turkuaz sular bizi bekler.
ZANZIBAR
KALINACAK YERLER: STONE TOWN
HAVEN GUEST HOUSE
Genellikle sırt çantalıların tercih ettiği , kalanların kullanabileceği bir mutfağı olan şirin bir otel. Geceliği 13 Dolar.
JAMBO GUEST HOUSE
Bazı odaları klimalı , temiz ve ucuz diğer bir seçenek. Duş-tuvalet ortak kullanım.Kahvaltı oda fiyatına dahil ve gayet güzel .
Geceliği 20 Dolar
NUNGWI BEACH
NUNGWI GUEST HOUSE
Köy merkezinde , temiz ve banyosu olan ama oldukça basit odalara sahip uygun fiyatlı bir yer. Odalarda fan , cibinlik mevcut ve geceliği 25 Dolar.
www.nungwiguesthouse.tripod.com
AMAAN BUNGALOWS
Bahçe ya da deniz manzaralılüks odalardan gayet basit odalara kadar bir çok seçenek sunan otelde restorant ve internet mevcut , moped kiralamanız mümkün. Kredi kartı geçmiyor.
Oda fiyati 60 Dolar.
www.amaanbungalows.com
YEMEK&İÇECEKLER: Zanzibar’da Fredie Mercury’nin akrabalarının işlettiği Mercury restaurant geniş yemek çeşidiyle müşterilerine farklı lezzetleri tatma olanağı sunuyor. Farklı bir seçenek olarak Stone Town’da kurulan night bazaarda farklı yemek çeşitlerini ve mangalda kızarmış tavuk, et ve deniz ürünlerini deneyebilirsiniz.
EĞLENCE: Stone Town’da bulunan Livingstone Bar Zanzibar’a gelen turistlerin gözdesi.
Harikasınız , takip ediliyorsunuz . Sağlıklı ve mutlu geziler . Yollarınız açık olsun .