Hong Kong
Prinç teraslarından Manila’ya 9 saatlik otobüs yolculuğu ile ulaşan ekip hiç zaman kaybetmeden sabah saat 07.55 ‘te ki uçağa binmek için havaalanına geçti. Burada bende aynı uçağa binmek üzere grupla buluştum. Bol bol yağmur altında yürüdükleri için pek kuru malzemeleri kalmamış. Check in işlemleri ardından pek fazla ülkede artık kalmayan 750 peso ederinde ki ülkeye veda ücreti de ödendikten sonra Filipinlere veda mühürlerimizi vurdurduk. Cebu Pasifik ile uçuyoruz.
Hong Kong’a saat sabah 10 gibi indik. Trene de bindiğimiz uzun bir yolculuktan sonra gümrük işlemlerinin yapıldığı yere geldik. Kısa bir kuyruğun ardından hızla giriş mühürlerimiz vuruldu ve valizlerimizi beklemeye başladık. Yükümüzü de sırtlandıktan sonra şehre giden trenlerden hemen önce bulunan danışmada bilet fiyatları ile ilgili bilgi aldık. Kalmayı planladığımız Kawloon bölgesinde ki Nathon Road’a trenle 3 şekilde gidilebiliyor. Kawloon istasyonuna gidip 1 km kadar yürümek, Hong Kong Station’a gidip metro ile Tsim Sha Shui’ye geçmek ya da ilk durakta Tsing Yi’de inip metro ile devam etmek. Bunlardan en uygununa hemen karar verdik. Tsing Yi’de inip metro ile devam etmek. Ok. Tsing Yi’ye bilet ne kadar 60 HKD . Off sağlam para imiş. Diye konuşurken görevli arkamda ki kalabalığı görüp kaç kişi olduğumuzu sordu. 14 kişiydik. 2 ve 4 kişilik gruplara özel indirim olduğunu söyledi. Hemen matematiğimizi konuşturup kişi başı fiyatı 38 HKD civarına çektik. 1 USD 8 HKD.
Normal fiyatlar ve İndirimlerde şöyle imiş:
Tsing Yi Station HK$60
Kowloon Station HK$90
Hong Kong Station HK$100
Airport – Hong Kong or vice-versa Group of 2 HK$160, 3 HK$210, 4 HK$250
Airport – Kowloon or vice-versa Group of 2 HK$140, 3 HK$190, 4 HK$220
Airport – Tsing Yi or vice-versa Group of 2 HK$90, 3 HK$125, 4 HK$150
Tren biletlerini aldık sırada metro olayını çözmek var.Tabi ben daha önce Hong Kong’a 4 kez geldiğim için bunların bir çoğunu biliyorum ama bilmiyormuş gibi anlatmak daha zevkli oluyor. Hong Kong’un çok gelişmiş bir metro ağı var. 2 gün kalacağımızı ve ne yapmamız gerektiğini sorduk. Ve 2 gün boyunca adını çok anacağımız kelimeyi öğrendik. OCTOPUS.
Octopus kart metro, otobüs,tramvay,vapur,tren gibi her türlü toplu taşıma aracına hiç sıra beklemeden, bilet alma derdi ile uğraşmadan hızlı bir şekilde binmenizi sağlıyor. Tahmini yapacağınız harcama kadar yükleme yapıp 50 HKD’de deposit veriyorsunuz. Dönüşte ise yüklü kalan paranızı ve depositinizi her hengi metro istasyonundaki müşteri hizmetlerinden geri alabiliyorsunuz. 100 HKD ve 50 HKD’de depositle 150’şer ödeyerek herkese birer kart aldık.
Trene binip 12 dakika sonra Tsing Yi’de indik. Orda turuncu metro hattına geçip bir durak sonra kırmızı hatla kesişen Lai King’de indik. Bu arada herkes yavaş yavaş kartları kullanmayı ve gelişmiş bir metroda renkler arası geçiş yaparak nasıl hedefe ulaşıldığını öğrendi. Bir yandan da Nezir’e metro durağımızın adın ezberletiyorum Çİm ŞA ÇUİ. Kırmızı hatta Nathon Road’a en kolay çıkılan Tsim Sha Tsui durağına ulaşıp D2 çıkışından kendimizi açık havaya attık.Hava 18 derece ama gökdelenlerin arasında kalınca bir miktar daha fazla hissediliyor.
Metro çıkışından 20 metre yürüyünce kalmayı planladığımız Mirador Mansion binasındayız.
Mirador Mansion ve Chung King Mansion Nathon road üzerinde ucuza kalmak isteyen gezginlere uygun fiyatlı hostellerin bulunduğu 20’şer katlı iki bina. Daha öncede hep Mirador Mansion’da kaldığımız için gene orayı tercih ettik. Bu sefer ki tercihimiz 12. katta yer alan Cactus Hostel. Pazarlığımızı yaptık ve 19 kişi için kişi başı 100 HKD’ye 3 ve 4 kişilik odalara yerleştik. Odalar gayet ufak ama temiz ve duşlarındanda sıcak su akıyor. Daha ne olsun. Yarım saatlik duş ve temizlenme molasından sonra Hong Kong’u gezmeye başlıyoruz.
Hong Kong’ta bir gece konaklıyoruz ama 2 tam gün geçireceğiz. Yarın gece saat 02.25 te Macau Uluslararası havalimanından Singapur’a uçuşumuz var. Bu yüzden yarın gece saat 21.30’a kadar Hong Kong’u gezeceğiz sonra feribotla Macau.
İlk işimiz para bozdurmak. Hong Kong’ta para bozdurma çok önemli çünkü kurlar dehşet değişiyor. Normalde 8 HKD olan 1 USD bir çok yerde 7 civarına bozuluyor ki kayıp bir hayli çok. Mirador Mansion’un pasajında ilerleyip sola dönerseniz orada bir hintlinin döviz bürosu var ve bizim bulabildiğimiz en iyi oranlar onda. O da zaten dükkanın önüne Hong Kong’un en iyi oranlarını verdiğini yazmış. 1 amerikan dolarını 7.8 den bozuyor.Pasaj girişindekilere sakın bozdurmayın.
Grubun neşesi yerinde prinç teraslarından sonra Hong Kong hepsine iyi geldi. Deniz bile iyileşti. Deniz biraz hassas bir bünyeye sahip olduğu için rüzgar esse, yağmur yağsa herkes Deniz’e bakıyor. Ufuk’ta fırsattan istifade bol bol Deniz’le kafa buluyor. Bu arada botları trekkingte ıslanıp kurumadığı için Ufuk, Nezir ve İpek’te herkesin montlarla gezdiği Hong Kong’ta terliklerle takılıyor. Ufuk’un sarı terlikleri ise 100 metreden herkese baktırtıyor.
Peking Road üzerinden yürüyerek Harbour City’nin yanında yer alan star ferry vapurunun kalktığı iskeleye ulaştık.Yolda acıkanlar Mc Donalds’tan Big Mac menülerini paketletip vapurda yemek üzere yanlarına aldılar.Grup 3-4 kişilik ekiplere ayrılıp sahile doğru yürüdü.Harbour City’nin yanında yer alan manzara noktasında 5 dakika sonra buluşacağız. Buradan Hong Kong adasının manzarasını izlemek ise ayrı bir zevk. Ferry Bota bineceğiz ama Emrah kayıp. Çevreyi 10 dakika aradık taradık ama nafile 1 fire verdik bile. Neyse hostelin yerini bulur heralde. Biz yola devam edelim.
Star Ferry bizim İstanbul’da ki vapurların minyonları ve hepsi ortalama 50-60 yıldır hizmet veriyorlar. Bir kaç yıl önce bu vapurların modernize edilmesi planlanmış ama halk buna sert bir tepki gösterince bu nostaljide halen devam edebiliyor. 12 geminin hizmet verdiği hatlardan en çok kullanılanı bizimde bindiğimiz Kowloon bölgesinin Tsim Sha Tsui iskelesinden Hong Kong Adasının Central iskelesine gideni ve bu yolculuk yaklaşık 6 dakika sürüyor. Ferrylerin en eskisi olan Morning Star 1888 yılından beri bu hatta işliyor. Biz Octopus kartlarımızı kullanıp 3 HKD’ ye vapura atladık. Makinalardan token yani jeton alarakta binmek mümkün. 6 dakikalık yolculuğu manzaraya doyamadan tamamladık ve Hong Kong Adasına ulaştık.
Ferry terminalden üst geçiti takip ederek IFC Center’ın devasa görüntüsüne baka baka uzun geçitin bittiği nokta olan ve tarihi tranvayın çaliştığı Des Veaux Road’a gelip yukarıdan bu güzel caddeyi fotoğrafladık. Bir süre Des Veaux Road’ta ilerleyip sonrasında bir üst caddesi olan Queens Road’a geçtik. Buradan da Hollywood caddesini takip ederek ilk görmeyi planladığımız yer olan Man Mo tapınağına geldik.
1847 yılında yapılan tapınak Man Cheong ve Kwan Ti tanrılarına adanmış.Her yeri tütsü kokularının sardığı ve mistik bir havası olan tapınakta ibadet edip tanrılarına mumlar yakan Çinlileri gözlemledik. Gökhan’da bir ara atmosfere uyum sağlayıp dua eden halkın arasında kendinden geçti. Hollywood Road’ta ki antikacıları ve ikinci el eşyacıları gezerek Western Market’e geldik. Burada 10 dakika tuvalet molası vererek dinlendikten sonra tarihi tramvayla kısa bir gezi yapmak üzere boş olan bir tanesine arka kapısından atladık.
Hong Kong’un nostaljik tarmvayları aynı zamanda şehir ulaşımınında bir parçası olarak hizmet veriyor. 6 değişik hatta taşıma yapan bu araçlar günlük yolcu taşıma oranları ile de trafiği rahatlatma da önemli rol oynuyorlar. Hong Kong’un tramvayları aynı star ferry ve peak tram gibi tarihi miras sayılarak korunmuşlar ve bugün turizme kattıkları değerle onları korumaya çalışanların yüzlerini kızartmıyorlar. Tramvaya binmek nerede inerseniz inin 2 HKD ama heralde hiç vermesinizde kimsenin bir şey diyeceği yok.
Biz Western Marketten bindiğimiz tramvaydan HSBC binasının önünde indik. HSBC binası IFC’nin, Bank of China’nın yanında pek ihtişamli görünmesede mimarı özellikleri ile Mimarlık bölümlerinin kitaplarında yer almaya devam ediyor. Ve Feng Shui felsefesine göre yapılan binalar arasında örnek gösteriliyor.
Benim anladığıma göre Feng Shui doğanın olanaklarını kullanarak yaşam enerjinizi artırmanız demek. Bazı şehirler vardır sizi boğar ama bazısı vardır mesela ben Ulanbatur’da, Quito’da hissetmiştim size sıcacık gelir ve mutluluğunuzu enerjinizi artırırlar. Bu eviniz, işiniz içinde aynıdır. Mimaride de Hong Kong’ta bu sağlanmaya çalışılmış. Mesela HSBC binasının ortası boş yapılarak bütün odalarının ışık alması sağlanmış ve bu ışık sayesin de insanın yaşam enerjisi yükseliyor ve tabi ki verimliliği de. Bu gibi etkenlerin artırılması ile başarı geliyor onu da para takip ediyor.
HSBC’nin arka tarafından yürümeye devam ederek Peak Tram yazılarının peşinden Victoria tepesine çıkan ve dünyanın en eski tramvaylarından birisinin kalktığı istasyona geldik. Uzun kuyruğu Octopus kartlarımız sayesinde beklemeden ditletip geçtik. Geçiş ücreti 25 Hong Kong doları. Yaklaşık 10 dakikada tepeye vardık ve tepeye inşa edilen binanın yürüyen merdivenlerinden katları çıkmaya başladık. Çatıda yer alan terasa girmek için bir 25 HKD daha bayılmanız gerekiyor ki o kadar katı çıktıktan sonra 360 derece manzara izleyebileceğiniz noktaya girmemek akıl karı değil tabiki. Ve Hong Kong ayaklarınızın altında. Hava biraz bulutlu olmasa çok daha güzel olacaktı ama buradan şehri izlemenin tadıda her havada ayrı bir güzel. Bu manzaraya sahip çevremizde ki evler dünyaynın en pahalı daireleri arasındaymış. Bizim 15 dakika yaşadığımız zevki onlar her daim yaşıyor olacak o kadar.
Tekrar peak tramla aşağıya inip star ferry ile hostele döndük. Saat 8’de Harbour City’den Hong Adasında ki gökdelenlerin ışık dansını izlemeye gideceğiz ama önce bir duş alıp kendimize gelelim. Her akşam saat 8’de tekrarlanan bu gösteriye en az bir gece vapur iskelesinin hemen yanına kurulan platformdan müzik eşliğinde izleyin. 15 dakikalık gösteri gerçekten etkileyici bir etkinlik.
Gösteride bitti. Karınlar zil çalıyor. Akşam yemeği planımız hemen Nathon Road’tan Peking Road’a girince sağdaki ilk sokakta yer alan Macau Restoran. Çin ve Portekiz yemek kültürlerini harmanlayan Macau çok özel ve güzel yemekler türetmiş. Harika noodle çorbalarını içip, peynirli istiridyelerimizide yediktan sonra şöyle Jordan’a doğru 15 dakikalık bir yürüyüşle mideleri rahatlattık. Jordan’da ise her gece kurulan Temple Night Market var. Hem alışveriş hem sokağa masalar atan restoranlarda deniz ürünleri ve bira ziyafeti bir arada bu markette. Biz Tsingtao biralarımızı söyleyip muhabbete daldık.
Bu arada Baran’da Hong kong’ta gruba katılacakları almak için havaalanına yollandı. Trekking üzeri 1 gecede uçakta geçince grup dağılmaya başladı. Ateşi çıkan Nezir zaten direk hostele gitmişti,küçük Emrah mideyi bozdu, Erdem öksürük nöbetinde, Gökhan’da pek iyi hissetmiyor. Neyse kalan sağlar bizimdir dedik Hong Kong’un meşhur barlar sokağı Lan Kwai Fong’un yolunu tuttuk. Haritada uzak görünsede Central stationun yeri metroyla 5 dakikada gidiliyor. Cuma gece olunca sokak tıklım tıklım klas kıyafetler giyinmiş insanlarla dolu, yollarda da jaguarlar geziyor tabi. Ama bu sokağın güzelliği sokakta yer alan 7/11 dan bira alıp dışarda şık barların önünde de takılmanın kimse tarafından yadırganmaması ve tabiki yüzlerce insanda böyle yapıyor. Bizde marketten içkilerimizi alıp sokağın gürültüsünde geyiğe daldık.